BİLGİLENDİRME
Bu yazı serisinde mesleki ingilizce kapsamında 580 +- adet tıbbi ingilizce terimleri ve türkçelerinin karşılığı bulunmaktadır.
Kelimelerin yazılışları internet üzerinden kontrol edilmiş olmasına rağmen hata olması muhtemeldir.
E-I
Edition:
basım
Editor:
yayım yönetmeni
Editorial:
başyazı
Effector:
etkileyen
Efferent:
götüren
Effusion:
sıvı birikimi
Effect:
etki
Effective:
etkili , etkin
Efflux:
dış atım
Effort:
çaba
Extension:genişleme
, açılma
Discharge: taburcu etmek
Extra: fazladan , ilaveten
Extraction:
öz elde etme , çekip çıkarma
Extracellular: hücre dışı
Extremity:
kol ve bacaklar
Ectasia:
genişleme , dilatasyonla aynı anlamda
Ectoderm:
dış deri
Ectopia:
dış , yerdışlık ( örneğin: ektopik gebelik)
Ectopic:
dışta olan
Exanthem:
deri döküntüsü
Exo: dış
, dışla ilgili
Exophytic:
dışa büyüyen
Exogenous:
dış kaynaklı
Exocrine:
dış salgı
Exocytosis: bulunduğu
gözden dışarı çıkma
Exotoxin:
dış zehir
Elastic:
esneyebilirlik
Elasticity: esneklik
Electively: seçmeli
Elevation:
yükseltme
Elimination:
uzaklaştımra , ortadan kaldırma
Eliminate:
uzaklaştırmak , atmak
Elongation:
uzama , uzatma
Elongated:uzamış
, uzatılmış
E-mail:
elektronik posta
Emasculation: hadım etmek
Embolism:
damar tıkanıklığı
Embryos:
embriyo
Emergency:
acil
Emetic:
kusturucu
Antiemetic:
kusmayı önleyici
Emesis:
kusma
Emotional:
duygusal
Empirical:
deneyimsel
İmpotance:
cinsel güçsüzlük
Endemicity:
yerelde her zaman görülen , o yerde her
zaman olan (örnek FMF yani akdeniz ateşi)
Endemic:
yerel , yerleşik
İndication:
sebep , neden ,
Endo: iç
, içle ilgili
Endoderm:
iç tabaka , iç deri
Endogenous:
iç kaynaklı
Endocrine:
iç salgı
Endocrionology: iç salgı bilimi
Endocrionological: iç salgı bilimi ile ilgili
Endothermic:
ısı alanı
Endotoxin:
iç kaynaklı zehir
İnfetcion:
enfeksiyon
İnfectious:bulaşıcı
İnfected:
bulaşmış
Be infected:
enfekte olmak
İnflammation: enflamasyon , yangı
İnflammatory: yangılı
İnformation:
bilgi
İnjection:
enjeksiyon , iğne yapmak
İnjectiable:
enfekte edilebilir , iğneyle verilmeye elverişli
To inject:
enjekte etme eylemi
İnjector:
enjektör , iğne , şırınga
Encoding: şifreleme
İncest:
yakın akrabayla cinsel ilişki (ensest)
İnstitue:
enstitü
Entero:
bağırsak
Enteral / enteric: bağırsak yoluyla ,
bağırsakla ilgili
Enteric coated: bağırsakta açılan
İntoxication: zehirlenme (entoksikasyon)
İntubation:
borulama , soluk yolunun boru ile açılması
İntubated:
borulanmış
İntubate:
entübe etmek , boru takmak
Enuresis:
idrar kaçırma
Enuresis nocturna: gece yatağı ıslatma
Envelope:
zarf
Epi: üst
, üzerinde
Epidemic:
salgınla ilgli
Epidemi:
salgın
Epidermis:
üst deri
Epidermal:
üst deri ile iligli
Epidural:
dural üstü
Epiphyseal / Epifiz: kemik ucu
Epiphora:
göz yaşarması
Epigastrium:
orta , üst karın
Epicrisis:
çıkış mzeti , dosya özeti
Epilation:
kılsızlaştımra , epilasyon
Epilepsy:
sara hastalığı
Epileptriphrom: nöbetler halinde
Epiploic:
karın zarıyla ilgili
Epistaxis: burun
kanaması
Eradication:
yok edilme
Erection:
erekt olma , dikleşme
Erythema:
kızarıklık
Erihematous:
kazarık
Eritoblast:
alyuvar öncülü
Eritropoetic: alyuvar yapımı
Eritropoesis: alyuvar yapımı
Eritrosit:
kırmızı kan hücresi
Eruption: döküntü
Essential:
temel
Scar:
yara izi
Aesthetic:
estetik
Etiology:
neden
Ethimology:
köken bilimi
Eukaryotes: gerçek
çekirdeki , ökaryot
Evaporation: buharlaşma
Evaluation:
evrim
Exchange: değişim
, değiştirme
P-F
Furuncles: çıban
Phagocyte: fagosit , yutma
Phagocytes: yutmak
Phagocytosis: fagositoz
Failure:
yetmezlik
Phage: bakteri
virüsü
Phaca: göz
merceği ile ilgili
Factor: faktöre
, etken
Facultative: uyumsal
Phalanges: parmak
kemiği
Family: aile
Familial: atasal
Farengial: yutakla
ilgili
Pharynx: yutak
Pharmacodynamics: ilaç etkileşimi
Fissure: yarık
, çatlak
Fistulae: çıban
, akaca
Fitness: sağlıklılık
Physiology: işlev
bilmi
Fission: bölünme
Patophysiology: işlev bozukuğu bilimi
Physiotherapy: fizyoterapi
Flegel: kamçı
Vial / flakon: şişe
Flebo: toplardamarla
ilgili
Phlegmon: toplar
damar taşı
Flexibility: exneklik
Flexion: bükülme
, gevşeme
Flap: kapak
Flocculation: bulanıklaşma
Flow: akım
, akış
Flushing: ani
kızarıklık
Foam cell: köpük
hücre
Phobia: kırku
Focal: odaksal
Focus: odak
Follicles: kesecik
Follow up: takip
etmek, izlemek
Phonetic: sesle,
konuşma ile ilgili
Function: işlev,
fonskiyon
Functional: işlevşel,
fonksiyonel
Fontanelle:Bıngıldak
Fontikul:Bıngıldak
Foramen:
delik
Foregut:
ön bağırsak
Forensic:
Adli
Forceps:
Kasık
Pens:
Maşa , Kıskaç
Fossa:
çukur
Photo: ışık, ışıkla iligli
Photophobia:
ışık korkusu
Photocopy:
fotokopi
Fetal:
fetüsle ilgili
Fragile:
kırılgan
Fragility:kırılganlık
Fraction:
parça , bölüm
Fracture:
kırık
Frame:
çerçeve
Frequency:
sıklık
Frigitidy:
Cinsel, eşeysel , soğukluk
Frontal:
alın
Frozen:
dondurulmuş
Full time: tam
zamanlı
Fundamental:
temel , esas
Fundus:dip
Fungal:
mantarla ilgili
Fungus:
mantar
Fungicidal:Fungus
öldürücü
Fusiforme: iğsi
Fusion:
birleşme
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder